-
Kimler inceleme talebinde bulunabilir, uzman mütalaası alabilir ?
Bilgi ve tecrübesi ile alanlarında deneyimli olan uzmanlar tarafından uzman mütalaası taraf (sanık veya müdafi) fark etmeksizin alınabilmektedir. Uzmanlardan görüş alınması, adli makam tarafından dosya da görevli bilirkişinin hazırlamış olduğu raporun içerisinde yer alan iddia edilen veya savunulan durumların desteklenmesi amacıyla alınabilmektedir. Uzman mütalaası CMK 67. madde 6. Bendindeki;
“Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî temsilci, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler.” ve 6100 sayılı hmk md. 293/1’de yer alan “taraflar, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler.
-
Görüntüdeki kişi veya kişilerin tespitine yönelik inceleme yapabilir misiniz?
İnceleme konusu görüntü ve fotoğraflarda yer alan kişi veya kişilerin karşılaştırılması istenen kişiye ait mukayese fotoğraflar ile birlikte laboratuvarımıza ulaştırılması durumunda bilimsel tekniklere dayalı yöntem ve metotlar ile karşılaştırmasını yaparak kişinin aynı/farklı olup olmadığına yönelik kanaatimizi uzman raporu ile birlikte tarafınıza sunmaktayız.
-
Cep Telefonu/Bilgisayar/Hard Disk incelemesi yaptırabilir miyim?
Cep telefonu, bilgisayar, bilgisayar içerisinde yer alan sabit diskler, USB bellekler vs. materyaller içerisinde yer alan silinmiş ya da mevcut görüntü, fotoğraf, ses kaydı, office belgeleri (tez, sunum dosyaları), WhatsApp kayıtları, SMS kayıtları, İnternet geçmişi, Bylock-Eagle araştırması vb. incelemeler sonucunda uzman raporu ile birlikte ya da sadece kayıtların imaj ve içeriklerini tarafınıza teslim edebiliriz.
-
Kullanmakta olduğum cep telefonu/bilgisayardan bilgi sızdırıldığını düşünüyorum. Bunun nereden kaynakladığını tespit edebilir misiniz?
Günümüzde yanımızdan ayırmadığımız ve hayatımızın bir parçası haline gelen cep telefonları ve bilgisayarlar beraberlerinde siber güvenlik risklerini de beraberinde getirmektedir. Siz normal şekilde yaşamınıza devam ederken haberiniz olmadan kişisel verileriniz başka kişi veya taraflarla paylaşılabilir. Bu tür veri sızıntılarının nedeni onay vermediğiniz bir uygulanmanın yüklenmesi sonucu telefon veya bilgisayarınız içerisinde yer alan bir casus yazılım olabilir. Casus yazılımlar tuş hareketlerinizi, kredi kartı bilgilerinizi, parola veya oturum açma bilgilerinizi değiştirilebilir. İstanbul Kriminal ekibi olarak cep telefon veya bilgisayarlarınız içerisinde casus yazılım taraması yaparak Bireysel Siber Güvenlik hizmeti sağlamaktayız.
-
Kendi adıma kayıtlı hat sahipli telefon numaramın, iletişim trafiğini ve HTS kayıtlarını alabilir miyim?
İletişimin gizliliği, Anayasamızda güvence altına alındığı için; kanunda belirtilen suçlar haricinde, savcı ve/veya hakim talebi olmaksızın, kişilerin telekomünikasyon kayıtları ve bilgilerine ulaşılamaz. Bu kayıtlara, yalnızca mahkeme kararı ile ulaşılabilir. Türk Ceza Kanunu'nda, aşağıda yer alan maddeler haricinde, özel hayatın gizliliği nedeniyle, HTS kayıtlarını talep edilememekte ve incelenememektedir.
Adli olaylarda HTS kayıtlarının, adli makam tarafından istenebilmesi için; T.C.K.’da yer alan, aşağıdaki suç tanımlarından birinin vuku bulmuş olması gerekmektedir:
• Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti
• Kasten öldürme
• İşkence Cinsel saldırı
• Çocukların cinsel istismarı
• Nitelikli hırsızlık
• Uyuşturucu veya uyarıcı Madde imal ve ticareti
• Parada sahtecilik
• Fuhuş durumları
• Rüşvet durumları
• İhaleye fesat karıştırma olayları
• Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama davaları
• Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak adına yapılmış suçlar
• Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı işlenen Suçlar
• Devlet Sırlarına Karşı İşlenen Suçlar ve Casusluk Suçları
• Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı suçları.
• Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
• Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74’üncü Maddelerinde tanımlanan suçlar.
-
Güvenlik kameralarını etkin şekilde nasıl kullanabiliriz?
Suçun işlenmesine müteakip incelenen görüntülerde, görüntülerin kalitesi yapılan incelemelere olumlu veya olumsuz doğrudan etki etmektedir. Gelen görüntünün kalitesiz olması ve iyileştirme filtrelerine cevap vermemesi durumunda raporlar olumsuz olarak yazılmaktadır. Bu olumsuzluk ise ilgili Görüntü İnceleme Uzmanının kötü yönde eleştirilmesine kadar gitmektedir. Unutulmamalıdır ki görüntünün nitelikleri incelemenin ne kadar verimli olduğunu belirler. Görüntü iyileştirmeye cevap alınabilmesi için öncelikle kayıt sisteminin konu üzerindeki bilgileri görüntüye işlemesi gerekmektedir. Eğer bir görüntüde kayıt sistemi gerekli bilgiyi işlememişse o görüntünün istediğiniz kadar piksel sayısını arttırın iyileştirme olmayacaktır. Görüntü üzerinde ekleme yapılarak iyileştirme yapılmışsa bu iyileştirme değil montaj olacaktır ve buda yasal bir inceleme olmayacaktır.
Ülkemizde ve tüm dünyada hemen her köşede, her işyerinde bulunan güvenlik kameralarının olayların aydınlatılması ve caydırıcılığının çok büyük bir önemi olmasına rağmen yanlış seçim ve montaj nedeniyle birçoğu aksesuar olmaktan ileri gidememiştir.
Kameraların kurulumu, konumları ve kalitesi, kurulumu yaptıranlar tarafından tam olarak bilinmediğinden ve kurulum işleminin daha ekonomik bir maliyetle yaptırılması amacıyla görüntü kalitesinden ödün verilmektedir. Hal böyle iken birçok güvenlik kamerasından alınan görüntüler; şahısların eşkâl tespiti, araç plaka tespiti v.b. tespitlerde olumsuz sonuçlar vermektedir. Bu olumsuzlukların giderilebilmesi ve daha verimli bir şekilde sonuç alınabilmesini sağlamak amacıyla kamera güvenlik sistemlerinin kurulmasına yönelik bilgilere değinilmesine ihtiyaç duyulmuştur.
CCTV (Closed Circuit Television) Kapalı Devre Tv Sistemleri: Binalarda koruma alanlarında iç/dış görsel güvenlik sağlanması, denetlenmesi tek/daha fazla merkezli görüntü izleme, kontrolünde kullanılan kayıt sistemleridir. Kapalı devre görüntü kayıt sistemleri sürekli görüntü izleme (reel-time) sürekli kayıt, algılama sonrası anında kayıt, olayların izlenmesi, takip edilebilmesi, kayıpların önlenmesi, video gözetimi, personel güvenliği sağlanması ile aynı anda koruma alanlarının gözlenmesi için kullanılmaktadır.
Işık Seviyesi : Kameranın çekim yaptığı ortamın ışık seviyesi görüntüyü oluşturabilecek bir yansıma sağlamalıdır. Eğer kameranın çekim yaptığı ortamda ışık değeri düşük ise bunun sonucunda kamera görüntü kaydı üzerine görüntünün netliğini bozacak nitelikte gürültü işleyecektir ve görüntünün bozulmasına neden olacaktır. Bir diğer ışıkla ilgili dikkat edilmesi gereken husus ise ters ışık kavramıdır. Yani çekim yapılacak ortama kurulan kameranın objektifine yansıyacak bir ışık kaynağının gelmemesine dikkat edilmelidir. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak; kameranın tam güneşi karşıdan görecek şekilde konumlandırıldığını varsaydığımızda kameranın görüş açısına giren bir şahıs arkadan güneş ışığı alacağından dolayı yüz bölümünde gölge oluşacaktır. Buda ne kadar yüksek çözünürlükte olursa olsun bir güvenlik kamerası tarafından tolere edilebilecek bir hata değildir. Nasıl ki günlük yaşantımızda çektiğimiz fotoğrafları güneşe karşı çekmemeye dikkat ediyorsak kameraların kurulmasında da bu husus dikkate alınmalıdır.
Çözünürlük : Çözünürlük kavramı kameranın yatay ve dikey piksel çarpımını ifade eder. Örneğin; 720X 480 çözünürlük değeri, kameranın yatayda 720 piksel, dikeyde ise 480 piksellik bir kayıt aldığını gösterir. Bu piksel sayısı ne kadar artarsa görüntü kalitesi de o kadar artmaktadır. Ancak buradan şu sonuç çıkarılmamalıdır; yüksek çözünürlüklü kamera kullanıp bütün detayların elde edileceği yanılgısına düşülmemelidir. Çözünürlüğün de tek başına bir çözüm olmadığı hususuna kameraların konum ve yerleşim açılarında değinilecektir.
Kamera Kare Sayısı : Burada kameranın saniyede çektiği kare sayısının önemi vurgulanacaktır. Kamera kare sayısı nedir; Avrupa da ve ülkemizde de yayın standardı olarak PAL yayın sistemi kullanılmakta olup, PAL yayın sistemi bir saniyede ard arda 25 adet fotoğraf karesinin birleşimi ile görüntüyü oluşturmaktadır. Neden 25 kare diye sorulacak olunursa; insan gözünün ve algısının normal bir hareketi algılaması optik sistemler yardımıyla oluşturulan görüntülerde tam olarak 25 adet ard arda çekilmiş olan bir saniyelik görüntüye tekâmül etmektedir. Ancak bazı kamera sistemlerinde görüntüyü depolayan birimlerde yer açılması ve görünün daha az yer kaplaması amacıyla saniyede olması gereken kare sayısının düşük olduğu, bunun sonucunda ise hareketli şahıs veya araçların olağan hareketlerinde atlamalar veya hareketlerin kamera tarafından algılanamaması gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu sonuç ise görüntü kalitesinden ödün verilmesine neden olmaktadır.
Kameranın Konumu ve Yerleşim Açısı: Bu başlık atında kameranın konumunun ve yerleşim açısının diğer hususlar kadar önemli olduğu açıklanacaktır. İyi bir görüntü elde edilebilmesi için kameranın konum ve yerleşim açısı amaca uygun bir şekilde oluşturulmalıdır.
Amaca uygunlukla bahsedilen hususu örnekle açıklayacak olursak; bir benzin istasyonuna gelen aracın plakasının tespitine yönelik bir kamera kurulması isteniyorsa, kamera araçların istasyona giriş ve çıkış bölümlerine aracın plaka seviyesine yakın bir konuma yerleştirilmelidir. Genellikle kurulum yapan firmaların gerek bilinçli olmaması gerekse maliyeti düşürmeleri amacıyla kameralar benzin istasyonunun tamamını görecek bir şekilde ve yine tamamını gösterecek bir zoom oranı ile en yüksek noktaya yerleştirilmektedir. Elde edilen bu kamera görüntüsünden ancak benzin istasyonuna araçların giriş ve çıkışları tespit edilebilmektedir. Bu nitelikteki bir çok kamerada araçların renk, marka ve modelleri dahi belli olmamaktadır.
Eğer amaç istasyona gelen araçların plakalarının tespiti ise o kameranın o kadar geniş bir zoom oranı ve o kadar yüksek bir konuma kurulmasının amacı nedir. Bahsedilen noktaya kurulan kamera son teknolojik donanıma ve çözünürlüğe sahip olsa dahi herhangi bir sonuç elde edilemeyecektir. Öyleyse kameraları ne amaçla kullanacağımızı bilmek ve bu doğrultuda kurmak gerekmektedir. Düşük çözünürlükte dahi olsa bir mağazanın giriş kapısını tam karşıdan görecek şekilde konumlandırılan ve yine sadece giriş kapısına odaklanan bir açıyla kurulmuş kameranın mağazaya giren şahısları, yüksek çözünürlükte olupta konum ve açısı yanlış yerleştirmiş olan bir kameradan çok daha fazla detay elde edeceği kaçınılmazdır.
Kayıt Sisteminin Kurulumu ve Kablo Seçimi: Öncelikle kameraların kullanılacağı yerin belirlenmesi (iç ortam veya dış ortam) ve ortam koşullarına göre kamera kasası seçimi yapılması en doğru hareket olacaktır. Dış ortamda kullanılacak kameraların muhafazalı olmasına özen gösterilmelidir. Kar , yağmur ve rüzgardan etkilenmemesine dikkat edilmelidir. Kameraların görüş açısını etkileyecek nesneler kutu, bayrak, flama v.b kamera önünde bulundurulmamalıdır. Kameraların bakımları ve temizliklerinin rutin bir şekilde yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde toz ve örümcek ağları kameranın görüşünü olumsuz etkileyecektir.
Diğer bir konu ise kameralara çekilecek kabloların kalitesi ve bağlantıları ile kablolarda kırık, ezik v.b. durumların olmamasına özen gösterilmelidir. Aksi takdirde görüntü üzerinde gürültü oluşacak ve görüntünün bozulmasına neden olacaktır.
Sonuç olarak görüntü kayıtları doğru açıyla konumlandırılmış kamera, yeterli ışık şiddeti, uygun çözünürlük ve birbiriyle uyumlu kontrol cihazları seçildiği takdirde olumlu sonuçlar verecektir. Aksi takdirde kullanılan sistemler boşa harcanmış para ve emek olmanın dışına çıkamayacaktır.
-
Grafoloji nedir?
Grafoloji el yazısından kişinin karakter analizi yapan bilim dalıdır. Yurtdışında Handwriting Analysisi ile eş anlamlı olarak kullanılır.
Ülkemizde ise karakter analizi ile birlikte el yazısı ve imzayı kimin yazıp/attığını araştıran metod ve bu işle uğraşan alan anlamına gelmektedir.
-
Adli Grafoloji nedir?
İngilizcede Forensic Graphology’nin karşılığı olan el yazıları ve imzaların kimin tarafından yazıldığının tespiti (identification) alanında çalışmak anlamına gelir.
Bu konuyla ilgili İngilizce literatürde Questioned Document Examination (Şüpheli Belge İncelemesi), Document Examiner (Belge İnceleyicisi), Forgery (Sahtecilik) anahtar kelimelerdir.
-
İnceleme Sonuçları Kesin midir?
İnceleme kriterleri objektif olmakla birlikte inceleme sonucunda el edilen kanaat uzmanın yorumuna çok bağlıdır.
Çok sık olmamakla beraber aynı konuda yapılan incelemede uzmanların farklı kanaatlere ulaşması ya da aynı uzmanın aynı konuda yapılan incelemede farklı kanaatlere ulaşması mümkündür ve bu yapılan işin tabiatıyla alakalıdır.
-
Adli Grafolojik inceleme sonucunda oluşan kanaatin doğruluğunu düşürebilecek sebepler nelerdir?
İnceleme konusu doküman üzerindeki harf ve rakam karakterlerinin çok az miktarda olması,
İnceleme konusu dokümanın incelemeye elverişsiz (yırtık, ıslak, karalanmış, kazınmış vb.) olması,
İnceleme konusu doküman üzerindeki el yazısı ve imzaların kişi aidiyetine ulaşabilecek Grafolojik Profil özellikleri taşımaması,
Karşılaştırma yapılacak şahsın yerleşmiş yazım alışkanlıklarına sahip olmaması,
Yeterli karşılaştırma belgelerinin temin edilmemiş olması,
İncelemenin yeterli titizlikte yapılmamış olması,
Olaya sübjektif (önyargılı) yaklaşılmış olması,
Uzmanın bilgisiz ve tecrübesiz olması gibi sebeplerden dolayı oluşan kanaatin doğruluk oranını düşürebilir.
-
Grafolojik İncelemelerde teknolojinin yeri nedir?
Adli Grafolojik incelemede yapılan inceleme inspeksiyondur (bakarak inceleme)
El yazısı ve imzanın aidiyeti konusunda ayrıntıları daha iyi görebilmek için kuvvetli bir ışık kaynağı ve makroskoba ihtiyaç duyulabilir. Bu cihazlar dışında bir teknolojiye gerek yoktur. Hatta bazen çıplak gözle yapılan incelemeler daha faydalı bile olabilmektedir. Ayrıca sıkça sorulan “Kendiliğinden İnceleme Yapan Bilgisayarlar” henüz mevcut değildir.
Sahte belge düzenleme, yazılar üzerinden geçerek yapılan değiştirmeler, silme, kazıma, ilave, imza nakli vb. sahtecilikleri incelemek için değişik ışık kaynaklarına sahip doküman inceleme cihazlarına bazen de fiziksel ve kimyasal analizlere ihtiyaç duyulabilir.
-
El yazısını yazanın hangi eli kullandığı, cinsiyeti, yaşı veya sağlığı tespit edilebilir mi?
Ters elle yazılan el yazılarının Grafolojik özellikler tespit edilmekle beraber genellikle sadece inceleme konusu belgeye bakılarak yazının sağ veya sol elle yazıldığı tespit edilemez. Ancak her iki elden örnek mukayese alınarak inceleme yapılırsa o yazıyı yazanın yazmış olduğu yazıda hangi elle yazmış olduğu anlaşılabilir.
Grafolojik özelliklere bakılarak yazanın cinsiyeti, yaşı da tespit edilemez. Ancak, el koordinasyonunu bozacak derecede ve nitelikte yaşlılık ve hastalık halinin belirtileri gençliğinde ve sağlığındaki örnekleriyle karşılaştırılarak tespit edilebilir.
-
Yazının yaşı veya belgenin yaşı tespit edilebilir mi?
Günümüzde halen el yazısının yaşı veya belgenin yaşı kesin, sağlıklı ve pratik bir şekilde belirleyebilecek bir yöntem ne yazık ki geliştirilememiştir.
Yazının mürekkebinin ya da kağıdın cinsinin veya üretim tarihlerinin fiziksel ya da kimyasal yollarla tayin edilmesi mümkündür. Ancak bu bilgi her zaman yeterli olmayabilir. Önceden üretilmiş olan bir kağıt yıllar sonra kullanılabilmesi mümkündür.
Bazı belgelerde rastlanan birtakım grafolojik bulgular belgedeki yazılardan bazılarının diğer yazılardan önce ya da sonra yazıldığına dair fikir verebilmektedir.
-
Fotokopi Belgeden inceleme yapılabilir mi?
Yeterli derecede netliğe sahip fotokopi belge üzerindeki el yazıları ve imzanın Grafolojik Özelliklerini yansıtması halinde aidiyet hususunda inceleme yapılabilir. Fotokopi belgenin gerçek bir belgenin fotokopisi olduğuna dair sorumluluk belgeyi sunan şahsa aittir. Uzman raporuna incelemenin fotokopi belge üzerinden yapıldığını yazar.
Bazı ilave ve sıkıştırma, sürşarj vb. sahtecilikler fotokopiden de tespit edilebilmektedir. Ancak, silme, kazıma, imza nakli vb. sahteciliklerin kesin tespiti için orijinal belgenin aslının muhakkak görülmesi şarttır.